2 Kasım 2015 Pazartesi




                         Şimdiki Çocuklar Harika Tanıtım:


Yazar Tanıtımı:

Aziz nesin 1915' te Heybeli ada da İstanbul 'da doğdu. 6 Temmuz 1995 'te Çeşme de yaşamını yaşamını yitirdi.Kuleli askeri lisesine gitti, ardından harp okulunu bitirdi ve astsubay rütbesiyle Ordu'ya katıldı. 2. Dünya savaşı yıllarında 2 yıl Trakya 'da görev yaptı. Ardından bir tabura bölük komutanı olarak atandı. Bir  bomba patlamasında  yaralandı. Erzincan 'da yıkılan bir cephanelikten cephane çıkarmakla görevlendirildi. 1944 'te tank kursuna katıldı ve aynı zamanda Zonguldak'ta uçaksavar mevzilerini yaparken üsteğmen oldu. Ama görevi kötüye kullanmaktan askerlikten atıldı.
1952 de bir dükkan kiraladı ve bir yayın evi açtı. 1955 'te  5,6 Eylül faciasından kurtuldu. 1960 'a kadar Yeni Gazete,Tanin ve Akşam gazetelerinde röportaj verdi  .  1966 'da Uluslar arası bir yarışmada birincilik ödülü kazandı .Ardında 1969 'da da Rusya'da bir ödül kazandı  1972'de Nesin Vakfı'nı kurdu.20 Aralık 1984'te 70. doğum gününü kutladı. 1989'da Demokrasi kurultayının toplanmasında büyük görev aldı. 2 Mart 1993'da 37 yazarın hayatını kaybettiği Madımak Oteli faciasından sağ kurtuldu.
Aziz Nesin'in kitapları 1955 yılından beri yayınlanmaktadır. Fil Hamdi, Kazan Töreni,Yeşil Renkli Namus,Zübük ,Gol kralı Sait Hop Sait, Surname, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz önemli eserleridir.

şimdiki çoçuklar harika aziz nesin ile ilgili görsel sonucu Kitapla ilgili düşüncelerim: Bence güzel bir kitap. Okurken çok eğlendim. Anlatılan  olaylar gözümün önünde canlandı.Ama bazı mektuplarda da üzüldüm.  Vicdan azabı ve Sekiz kız babası gibi .Ama Aziz Nesin'in dediği gibi , çocukların gözüyle büyüklerin anlatılması hoşuma gitti.


Görseller:
şimdiki çoçuklar harika aziz nesin ile ilgili görsel sonucu
Şimdiki çocuklar harika ile ilgili görsel sonucu


şimdiki çocuklarharika ile ilgili görsel sonucu













   Alıntılar :

**  Bu roman , çocukların büyüklerine karşı haklarını ve kendilerini savunmalarıdır.

** 8 yaşındaki bir çocuğun babasına vermeyi düşündüğü ceza :
  '' Onu  bir topal ata bindiririm. Üstüne çadır örterim . Çadırın tepesine bir bıçak asarım. At topalladıkça bıçak kafasına dokunsun, akıllansın.''

**Okulumuza yeni bir öğrenci gelmişti.Sol elini cebinden hiç çıkarmazdı. Öğle teneffüsü müdür o çocuğu yanına çağırdı. Çocuğa,
                    - Neden elin cebinde ? diye bağırdı.
  Çocuk cevap vermedi başını önüne eğdi.
        Müdür Bey sesini yükselterek ,
                   - Çıkar elini cebinden! diye bağırdı.
                  - Burda külhanbeylik sökmez 
 Çocuk yine öyle durunca, Müdür Bey, onun suratına tokat attı. Dengesi bozulan çocuk yere düştü.
Yere düşünce, sol eli de pantolonundan fırlamıştı.Zavallının eli kopuktu.Arkadaşları görmesin diye kolunu cebinde tuttuğunu anlamıştık.Bu olayın üzerine çocuk bir daha okula gelmedi. Herhalde  lise müdürü, bu acı olayın vicdan azabını ömür boyu çekmiştir.

** Zeynep'in arkadaşının doğum gününde geçenler.
  Arkadaşının annesi:
         -Oğlanın yaş günü diye kaloriferi iyice yaktırdık.Bizimki iyidir hoştur ama eli çok açıktır.
  Arkadaşının babası:
         - Bendeniz, fakir çocuklara da çok yardım ederim.Her bayram öteberi dağıtırım fakir 
çocuklara...Bakın, işte gazeteler yazar hepsini...
    Bu konuşmaların üzerine ,Zeynep'in babası daha fazla dayanamaz  izin ister ayrılırlar.Babasının canı çok sıkkındır.Annesi de bu durumdan rahatsız olmuştur

**Çok zeki maşallah...Durduğu yerde duramaz..Hanımefendiyi helaya mutlaka o kilitlemiştir, göreceksiniz...
** Annem de, babam da çok tutumludur. Yanlış anlama, eli sıkıdır demek istemiyorum. Ama ikisi de yorganlarına göre ayaklarını uzatırlar. Kalemimi kaybetsem, bunlar ziyandır malınıza sahip çıkın tutumlu olun derler.

**Bana gönderdiğin mektupları biriktiriyordum, ama dağınıktı.Şimdi hepsini tarih sırasına koydum.
    Evin 'Pasaklı Kız'ı olarak aradığım hiçbir şeyi bulamıyordum.Bir tatil günü herşeyimi düzenledim.

**Komşumuzun anlattığı bir olay. Çalıştıkları yere bir Alman uzman gelmiş.Dilinizde en çok kullanılan kelime 'Ulan' ne demektir? diye sormuş. Komşumuzda utanarak nasıl toparlayacağını bilememiş. 'Ulan' kelimesi 'Sayın ' demektir demiş. Daha sonra bir toplantıya katılmışlar. 
Konuşmanın en ciddi yerinde uzman birden,
     - Ulan Kenan Bey.. deyince , oradakiler şaşırmışlar.

** Eşeğin konuşması, insanın yük taşıması normal değildir.Ama bazı insanlar , eşeğin konuşmasına  hayranlık duyarlar.Oysa eşeğin yük taşıması, insanın konuşması doğru olandır.

** Bu kitapta en yapılmayacak olanı yapmaya çalıştım, kendimi sizin yerinize koymaya uğraştım. Bu, hiç yapılamayacak olan bir şeydir.Çünkü büyümüş insanlarla  kendi çocuklukları arasında, belki bin yıllık zaman vardır.


KAYNAKÇA:
https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Dosya:Aziz_Nesin.jpeg&filetimestamp=20140407112229&

                                                                                                  Sarp Kumcuoğlu